Dibace

Düşünmek üç şekilde meydana gelir. Konuşmak en kolayıdır. Karşılıklı sohbetle, kimi zaman gündelik meseleleri, kimi zaman derin mevzuları konuşur, tartışır ve bir fikre varmaya çalışırız. Yazmak ise biraz daha zordur; kendinle konuşur gibi aklındakileri önüne koyup tekrar düşünmektir. Yazmak biraz tumturaklıdır. Salt düşünmek ise en zor olanıdır. Soyut ve sınırsız zihin dünyasında oradan oraya koşar, bir yere varmaya çalışır insan. Salt düşünmenin ardından, havsalamda meydana gelen tezleri temize çekmek için yazma gayretinde oldum her zaman. Ancak, göz açıp kapayıncaya kadar geçen şu fani hayatta paylaşmak, paylaştıklarınla büyümek ve eksiklerinle eleştirilmek için bu metinleri yayınlamak bir zaruret halini aldı. Yazmak hem bir ihtiyaç hem de bitmeyen bir serüvendir…
Bu sayfa, işte bu serüvenin bir yansımasıdır. Edebiyat, tarih, sosyoloji, kültür, tasavvuf, felsefe, seyahat ve siyaset gibi farklı konularda zihnimde birikenleri, bendeki yansımalarıyla paylaşma gayretindeyim. Kimi zaman bir hukukçu kimliğiyle, kimi zaman politika ve küresel meselelerle hemhal biri olarak, kimi zaman da gezmeyi, seyahat etmeyi, tarihi, sinemayı ve tiyatroyu seven bir meraklı olarak okuyup, düşünüp, uygulayıp neticelendirmek… Okurların güzel zihinlerine dokunmak ve bu dokunuştan yayılanları duymak ise muazzam bir keyif.
Buradaki yazılar, günlük hayatın içinden süzülen, sakin bir bakışla ele alınmış düşüncelerin izleridir. Yayın kuruluşlarının politikalarına sıkışmaktansa, burada yazarken doğal bir akış içinde kelimelere dökmek daha evla gelir bana. Ancak bu, aşırı bir özgürlük arayışı ya da radikal bir ifade biçimi değil; aksine, daha makul, dengeli ve üzerinde düşünülebilecek bir yaklaşımı yansıtma çabasıdır.
Bu sayfa, mesleki ve akademik konuları ele alırken, aynı zamanda seyahatlerden, filmlerden, dizilerden, kitaplardan, tarihi mitlerden veya gerçeklerden, tiyatro oyunlarından en çok da halden hale bürünen insandan ilham alır. Düşünmek ve yazmak, yalnızca belirli bir alana değil, hayatın tüm zenginliklerine dair olmalıdır. Dünyada her şey, ayrı ayrı olsa da, bir kökten gelir ve bir köke gider… İdrak edileni bir araya getirme çabası, bu sayfalarda farklılıkların birlikte var olabildiğini gösterir.

Bu yolculukta yazdıklarımı okuyan, üzerinde düşünen ve eleştirilerini paylaşan herkese teşekkür ederim. Düşüncelerimin, sizlerle paylaştıkça bir fidan gibi büyüyüp kök salmasını, bu köklere tutunarak daha da derinleşmeyi ümit ederim.

Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments