Yarın Kongre Var, Bugün Neye İhtiyacımız Var?
AK Parti kongresi, yalnızca partinin geleceği için değil, Türkiye siyasi tarihinin gidişatı açısından da kritik bir dönüm noktası olacak. Kongreye saatler kala, tartışmalarda ve medya yorumlarında görüldüğü gibi, listedeki belirsizlikler dışında önemli bir sürpriz beklenmiyor. Ancak bu kongrenin, Kasım seçimleri için AK Parti’nin başlangıç noktası olması bekleniyor.
7 Haziran seçimlerinin ardından, AK Parti’nin bir yenilenme sürecine girmesi gerektiği vurgulanmıştı. Ancak bu yenilenmenin nasıl olması gerektiği konusunda net bir tanım bulunmuyor. Bence burada söz konusu olan “yenilenme” yeni bir siyasi kadro değişimi anlamına gelmiyor. Mevcut aktörlere baktığımızda, ülkeyi yönetmeye en liyakatli ekibin hâlâ AK Parti içinde olduğunu görmek mümkün. Aslında partinin ihtiyacı olan şey, Mehmet Ali Şahin’in de belirttiği gibi, köklerine dönmek ve kuruluş değerlerini yeniden hatırlamak. AK Parti’nin aradığı güç, damarlarındaki o kuruluş ruhunda yatıyor.
Parti, “Her Şey Türkiye İçin” mottosuyla hazırladığı ilk seçim beyannamesinde, ülkenin sorunlarını en temel noktalarıyla tespit etmiş ve bu sorunların çözümlerini sade bir dille sunmuştu. Ancak bugün geldiğimiz noktada, o döneme özlem duyuyoruz.
Ekonomik Reform İhtiyacı
Toplumun her kesiminin talep ettiği öncelikli konu, kapsamlı bir ekonomik reform paketi. Ekonominin yönetim stratejileri belirlenmeli ve gelir dağılımını iyileştirecek adımlar atılmalı. 2023 hedeflerine ulaşmak için reel sektörde yaşanan krizlerin hızla aşılması gerekiyor. Vergi reformu da uzun zamandır bekleniyor; dolaylı vergilerin yükü halkı zorlarken, doğrudan vergilerin düzenli ve adil şekilde toplanması büyük önem taşıyor. Ayrıca devlet harcamalarının şeffaf yönetilmesi, ihale kanunlarının sadeleştirilmesi ve Sayıştay’ın etkinliğinin artırılması gibi adımlar atılmalı.
Adalet ve Hukuk Sistemi
Ülkede yargıya olan güven ciddi şekilde sarsılmış durumda. Adalet Bakanlığı, bekleyen dosyaları hızla çözmek için mezun sayısından faydalanarak teşkilat yapısını genişletmeli. Kamu denetçiliği ve arabuluculuk gibi mekanizmaların güçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca ülkenin acilen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve buna bağlı kurumlara ihtiyacı var. Adaletin yalnızca yargı kurumlarında değil, toplumsal düzeyde de yeniden inşa edilmesi şart.
Devlet ve Bürokrasi Reformu
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı her fırsatta dile getiriliyor. Ancak vatandaşın en çok muhatap olduğu devlet memurları bu anlayıştan uzak. Bürokratik kargaşa vatandaşın karşısına hâlâ büyük bir engel olarak çıkıyor. Devlet kurumları, halka hizmet bilincini en uç noktalara kadar yaymak zorunda.
Eğitim ve Ar-Ge Yatırımları
AK Parti’nin bugüne kadar devasa alt yapı yatırımları yaptığı ortada. Ancak artık eğitimde nitelikli bir müfredat değişikliğine ihtiyaç var. Üniversitelerin ihtisaslaşması ve Ar-Ge yatırımlarının artırılmasıyla kaynakların verimli kullanılması sağlanmalı.
Temel Haklar ve Başkanlık Sistemi
Temel haklar ve demokratikleşme adımlarında önemli yasal düzenlemeler yapıldı. Ancak uygulama eksiklikleri hâlâ giderilmeyi bekliyor. Başkanlık sistemi ise yürütme organındaki yetki karmaşasını ortadan kaldırarak kuvvetler ayrılığını ve denetimini güçlendirebilir. Ancak bu sistemin gerekliliği halka doğru şekilde anlatılmalı. Bu dönüşümlerin kalıcı olması ise ancak yeni bir anayasa ile mümkün olacaktır.
Sonuç
Bu yazıda dile getirilenler, AK Parti’ye yönelik bir tavsiyeden ziyade, partinin siyasetiyle edindiğimiz derslerden doğan, memleket için gerekli projelerdir. AK Parti’nin kuruluş köklerine dönmesi, kendini yeniden bulması gerekiyor. Cumhuriyet tarihinin en başarılı ve ilkeli siyasi hareketi olan AK Parti, ülkeyi daha ileriye taşıyabilecek ya da aksi durumda geriletebilecek potansiyele sahip tek yapıdır.
12 Eylül 2015 kongresinin ve Kasım seçimlerinin, siyasal tarihimize yeni ve olumlu bir sayfa açmasını temenni ediyorum.
Mesut Özdemir
12 Eylül 2015
